Film Besteciliğine Nasıl Başlanır

En sonda yazacağımı en başta da hatırlatmakta fayda var. Başlıktaki soruyu hangi besteciye sorarsanız, size farklı bir cevap verecektir. Bu işin tek bir yolu yok. Ayrıca film besteciliği kısa yoldan büyük paralar kazanma işi değil. Müzikte çok ünlü biriyseniz veya sektörde ciddi tanıdıklarınız varsa, onların yardımıyla birkaç iş almışsanız hatrı sayılır paralar kazanma ihtimaliniz var. Bu yazıyı okuduğunuza göre, yukarıdaki iki seçeneğe de uymuyorsunuz. Sorun değil, ben de uymuyorum.

Kendimi üst düzey işler yapan, iyi para kazanan, çok aranılan bir besteci olarak görmüyorum. Zaten hali hazırda vardiyalı ve sigortalı bir işte çalışmaya devam ediyorum. Fakat yer yer email ve özel mesajlarla bu işe nasıl başlanacağına dair yardım talepleri geliyor. Hepsine birden yanıt verebilmek adına bu yazıyı yazıyorum.

Bol Bol Müzik Yapın

Film besteciliğine başlarken yapacağınız ilk şey bu. Yapabildiğiniz kadar müzik yapın. Ne kadar fazla seçenek olursa o kadar iyi. Becerebiliyorsanız farklı türlerde olsun. Aksiyon, gerilim, dram, savaş vb. aklınıza ne gelirse veya hangisinde kendinizi en iyi hissediyorsanız sadece o türde kalın. Neticede kendinizi tanıtırken bu yaptığınız müziklerden en iyilerini seçip yönetmen veya yapımcılara sunacaksınız. Ama mutlaka farklı türleri de deneyip, kendinizi görün. Çünkü gün gelir de bir iş alırsanız, aynı film içinde farklı duygulara müzik yapmanız gerekecektir. Eğer tek bir tür dışına çıkamıyorsanız yönelmeniz gereken alan, film besteciliği değil, stok müzik marketleri olacaktır.

Yaptığınız müzikleri isterseniz herkese açık şekilde paylaşın, isterseniz özel olarak saklayıp gerektiğinde belirli kişilerle paylaşın. Bu tercih size kalmış.

Portfolyo Oluşturmak

Pek çok kişi bundan yakınıyor. “Portfolyom olmadığı için kimse iş vermiyor, kimse iş vermediği için de portfolyom yok.” Başlangıçta haklı bir serzeniş gibi gelebilir ama öyle değil. Portfolyo oluşturmak, yani hangi filmlere, hangi sahnelere nasıl müzikler yaptığınızı göstermek için birinin size iş vermesi şart değil.

Hali hazırda youtube bile büyük kaynak. İster müzik kullanılmamış bir film veya sahneyi alıp üzerine müzik yapıp kendinizi gösterin. İster müzik kullanılmış bir sahnenin sesini kısıp, kendi müziğinizi kullanın ve aradaki farkı gösterin.

Müzik kullanılmamış filme örnek, No Country For Old Men (2007). Filmin sahnelerini youtube üzerinde bulabilirsiniz. Cast Away (2000) filminde de müzik kullanımı tercih edilmemiş sahneler var. Müzik olsa nasıl olurdu diye kendinize sorun ve yanıtlamaya çalışın. Bunlar gibi daha nice seçenek bulabilirsiniz.

Portfolyonuzun olması şart olmadığı gibi, portfolyo oluşturmak da zor bir şey değil. Aksini iddia eden tembel tenekedir 🙂

İlk İşini Almak

Yazının ilk paragrafından anlayacağınız üzere, bu işlerin birden fazla yolu var. Ya günün birinde birinin size ulaşmasını sabırla bekleyeceksiniz, ya da kendinizi uygun biçimde gösterecek ve reklamınızı yapacaksınız.

Benim tavsiyem, film yapanların, filmlerde oynayanların, kısacası sinema sektörünün takıldığı ortamlarda vakit geçirmeniz. Bunlar gerçek yerler olabileceği gibi, sanal mekanlar da olabilir. Mesela yönetmenlerin takip ettiği ve üye olduğu forum siteleri, facebook grupları, instagram sayfaları, reddit subredditleri vs. Belki genç arkadaşlar için garip gelebilir ancak en üst seviye sayılabilecek çoğu besteci facebook gruplarını ve forumları halen aktif olarak kullanıyor. Tabii buralarda takılın derken, direkt olarak insanlara özel mesaj atarak rahatsız etmeyin. Büyük ihtimal geri tepecek veya yazdıklarınızı hiç okumayacaklardır. Bildiğiniz konularda yorum yapın, sorgulayıcı sorular sorun, yardım edebildiğiniz yerde başkalarına yardımcı olun, sadece iş arayan biri gibi değil, sıradan ve doğal davranın. Bu sayede bir süre sonra yeterli güveni kazanacaksınızdır. İyi bir besteci olmak için önce iyi bir insan olmalısınız. Bir süre sonra ya beklediğiniz fırsat gelecektir ya da fırsatı gördüğünüzde siz teklifinizi sunarsınız.

Bir diğer alternatif yol, imdbpro hesabı alıp, akabinde yönetmenlere email atmak. Ben hiç böyle bir şey yapmadım ama yapanlar olduğunu biliyorum. Tabii ki bu konunun, kime ve nasıl yazacağını bilmek temelinde pek çok detayı var.

Sanal mekanlar dışında, eğer ağzı laf yapan biriyseniz, özellikle İstanbul’da çeşitli kafeler ve benzeri yerler bulabilirsiniz diye tahmin ediyorum. Bunların dışında film festivallerini takip edip, birebir katılabilirsiniz. Buralarda fırsatını yakaladığınızda yönetmen ve yapımcılarla direkt olarak tanışıp dostluk kurmaya çalışabilirsiniz. Burada bestecilik dışında iletişim becerilerinizin de yeterince iyi olması gerekiyor.

Bunlardan farklı olarak benim de denediğim başka bir alternatif ise; şehrinizdeki üniversiteye ilan asmak. İletişim veya güzel sanatlar fakültelerinin konuyla ilgili bölümleri var ve buradalarda okuyan pek çok öğrencinin bestecilere ihtiyacı oluyor. Size tavsiyem, ilanınızda bu işi ücretsiz olarak yapacağınızı belirtmeniz. Aksi halde iş ticarete döneceğinden, fakülte sekreterliği sizi rektörlüğün satın alma bölümüne yönlendirip oradan izin almanızı isteyebilir. Bürokrasiye takılmamak adına ücretsiz yazın diyorum. Fakat dilerseniz bir önceki paragraftaki yöntemi buraya da uygulayabilirsiniz. Yani, okula ilan asmak yerine öğrencilerle, hocalarla konuşup, ihtiyaç olduğunda onlara yardımcı olabileceğinizi belirtmek ve iletişim bilgilerinizi vermek de etkili olabilir.

Ücret Meselesi

Film müziği besteciliği uzun bir yolculuk. Başlangıçta size öyle büyük paralar verenler olmayacaktır. Bu işten zengin olmayı beklemeyin. Zaten para için yapıyorsanız başarısız olursunuz. Fakat bir yerde hakkınızı da almanız gerekli. Hayat pahalı, herkesin giderleri var. Kendi ücretinizi kendiniz belirlersiniz. Benim size tavsiyem, asla bedava çalışmayın. Bir öğün yemek parası dahi olsa bir şeylerde anlaşın. Bu işlerin net bir ücreti yok, o yüzden sizin alacağınız çoğunlukla filmin bütçesine göre şekillenir. İstediğiniz ücret çok düşükse, yapacağınız müziğin kalitesinin de düşük olacağı düşünülebilir. Çok yüksek fiyat çekerseniz de bunu karşılayamayabilirler. Sonradan fiyatı düşürmek de sizi fırsatçı gibi gösterir. O yüzden burada yine iletişim becerileri ve karşınızdaki insanları tanımak gerekli. Bunları yapamıyorsanız veya şüpheniz varsa, müzik için ne kadar bütçe ayırdığını karşı tarafa siz sorun ve ilk fiyatı onlardan bekleyin.

Ücret konusu çok daha geniş ve detaylı bir konu ancak ben burada sadece işe yeni başlamak isteyenlere yönelik yazdığım için bu kadar kısa tutmayı yeğliyorum.

Mesleğin Sorumlulukları

  • İyi bir besteci olmak için iyi bir insan olmak gerekli demiştim ama ondan önce malumunuz, iyi bir müzisyen olmak da gerekir. Buradaki kastım çok iyi bir performansçı olmak değil. İşin teorik ve pratik kısmını mümkün mertebe bilmek ve uygulayabilmek.
  • Film endüstrisi hakkında bilgi sahibi olun. Tüm film ekibinin görevlerini öğrenin. Besteci, müzik ve ses departmanının birçok rolünden sadece biridir. Diğer herkesin (orkestracı, aranjör, müzik editörü, ses tasarımcısı vb.) becerilerini ve sorumluluklarını bilin. Yanı sıra yapımcı ne iş yapar, kurguda neler olur vb. maksimum bilgiyi alın. Bu konuda daha önceki yazılarımdan birini tavsiye ederim:
  • Bunun yanında iyi bir film izleyicisi olmak ve izlediklerinize eleştirel bir gözle bakabilmek önemli. Özellikle müziklerin kullanımına dikkat ederseniz büyük faydasını göreceksinizdir.
  • Mental, sosyal ve fiziksel olarak kendinizi geliştirin. Teknik konular dışında da kendinizi destekleyen şeyler yapın.
  • Motive olma ihtiyacı hissediyorsanız, sevmediğiniz bir işe girin. Rahatsızlığın, yaşamı değiştiren gücünü görün.
  • Bu işin eğitimini almak şart değil. Ben alaylı olarak yapıyorum. Mezun olduktan sonra da benzer yollardan geçerek iş arayacaksınız. Fakat işin iletişim kurma kısmında mutlak faydası olacaktır. Yapacağınız müziklerin kalitesi ve size kolaylık sağlaması açısından da olumlu olacağı aşikar. O yüzden eğitim alacaksanız, bunu doğru sebeplerden dolayı yapın.
  • İlginç bir insan olun. Çok acayip şeyler yapın veya başkası gibi davranın demiyorum. Diğer insanlardan farklı olan özelliklerinizi öne çıkarın. Hatırlanabilir olun. Müzik dışındaki konularda da bilginiz olsun, sıkıcı olmayın.
  • Zamanınızı ve projelerinizi yönetmeyi bilin. İyi organize olun.
  • Basit de olsa bir websitesi ve showreel oluşturun. Profesyonel görünmek için bunlara ihtiyacınız var.
  • Meseleleri başkasının gözünden görebilmelisiniz. Belki siz harika bir müzik yapmışsınızdır ama yönetmenin istediği farklı bir duygudur.
  • Bilgilerinizi ve yeteneklerinizi taze tutun. Teknolojiyi ve getirdiği yenilikleri takip edin.
  • Yaşam boyu öğreneceğinizi ve pratik yapmak zorunda olacağınızı unutmayın.

Son Olarak

Bütün bu yazdıklarım benim tecrübe ettiğim veya düşündüğüm şeyler. En başta dediğim gibi bu işin tek bir yolu yok. Belki bunlardan birini seçer, belki daha farklı bir yoldan gidersiniz. Belki yazdığım sorumlulukların hepsini yapamaz ve yapmazsınız. Şart değil. Tutkunuzu kaybetmediğiniz sürece, su akar yolunu bulur.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *