Daha duyulur müzik, daha büyük ses, stüdyo kalitesindeymiş gibi ve benzeri ifadelerle daha iyi miksajlar yapmaktan bahsedilir. Hani, miks’in ev ortamında yapıldığı belli olmasın 🙂 Burada istenen şey özetle, kristal gibi parlak ve net enstrümanlar, güçlü bir bas ve yine net, anlaşılır bir vokal. Başlıklar halinde incelemeye çalışalım.
Ritme odaklanın
Dinamik bir parça, üst üste istiflenmiş tüm sesleri destekleyecek kadar sağlam bir temel ile başlar. Bu, davulun varlığına ve bas gitar veya klavyeye çok dikkat etmek anlamına gelir. Her biri için bol miktarda tavan boşluğu (özellikle kick) sağlamak, enstrümanların çevresel biçimde harmanlanmasına katkı sağlar. Netliği kontrol etmek için davul/bas sesleri solo yapmanız gerekebilse de, miks içinde nasıl durdukları daha önemlidir.
İyi söyleme, iyi çalma
Büyük bir ses elde etmek söz konusu olduğunda, sadece kayıt tekniği bile çok şey değiştirebilir. İhtiyacınız olan şey, tonları harika olan enstrümanlar, keyif veren efektler ve bunlardan da önce hatrı sayılır bir amaca sahip olmak. Mühendislerin söylediği gibi; orta halli bir kayıt, stüdyoda harika bir hale getirilemez ancak harika bir kayıt daha büyük bir şekilde mikslenebilir. Özetle, iyi kayıtlar iyi miksajlara gebedir.
Doğru mikrofonlama
Tabii ki iyi bir performans, kötü bir mühendislikle birleşirse işin kalitesi düşecektir. Burada da mikrofon seçimi ve nasıl konumlandırıldığı önem arz ediyor. Mesela akustik bir gitar kaydediliyorsa, patlamadan kaçınmak için 12. perde hedeflenmeli; bir gitar amfisi kaydederken ise doğru ton bulunana dek mikrofonu hoparlör ortası ve kenarı arasında hafifçe dolaştırmalıdır. Mikslerken nasılsa düzeltirim diye düşünerek kısık sesli kayıt almayın. Bunun yerine, mikrofon konumlandırmayı doğru yapmak için zaman harcayın. Küçük değişiklikler, büyük sonuçlar doğurabilir.
Ayrıca faz iptali olarak bilinen fenomenden kaçınmak isterseniz, ki tek bir kaynakta (bir amfi veya tambur gibi) iki mikrofon kullanıldığında ortaya çıkabilir. Mikrofonlar biraz yanlış hizalanmışsa belirli frekansların “iptali” ve ses kalitesinde belirgin bir bozulma ile sonuçlanır. Bunu tespit edip, ne yapacağınızı bilmiyorsanız, mono kayıt alarak sağlıklı biçimde ilerleyebilirsiniz.
Biraz yer açın
Enstrümanlar arasında nefes alacak boşluklar bırakmak önemli. Yani birbirini bastırmayarak, frekans maskelemesi yapmamalı. Dinamiklerin önemi burada bir kez daha göze çarpıyor. Bazı şarkıları diğerlerinden ayırıp, onları efsane sınıfına sokan şey, sahip oldukları dinamiklerdir. Baştan sona tüm sesleri tek düze biçimde sürdürmek yerine, inişli çıkışlı bir tablo izlemek gerekiyor.
Doğru miksaj
Miksin stereo dağılımının öneminden bahsetmek gerek. Davul, bas ve vokali mono olarak ortaya hizalamak, diğer enstrümanları kenarlara dağıtmamızı sağlayarak bize yer açacaktır. Bu şekilde aynı anda birden fazla sesi üst üste dinlerken rahatsız olmayız.
Son olarak, eklenecek doğru efektlerle mevcut parçayı daha geniş ve büyük bir hale getirebiliriz. Mesela reverb kullanımında tüm müziğe tek bir ayar vermekten ziyade, her track için farklı ölçü belirlemek daha iyi olacaktır. Genelde davul ve bas için daha az, vokal içinse daha çok reverb kullanılır. Compression da uygun ve ufak bir doz kullanılırsa miksi yukarı taşıyacaktır ancak fazla olduğunda işleri mahvedebilme olasılığını taşıyor.